Axolotl Yenilenme Sürecinde Retinoik Asit Molekülü Keşfedildi
Northeastern Üniversitesi ve Kentucky Üniversitesi’nden araştırmacılar, Meksika semenderi axolotl’un (Ambystoma mexicanum) uzun yenileme sürecinde kilit rol oynayan bir molekülü tespit etti: Retinoik asit. Bu molekül, vücuda nerede neyin yeniden oluşması gerektiğini ‘haber veren’ bir sinyal görevi üstleniyor.
Çalışmayı yürüten biyolog James Monaghan, süreci şöyle özetliyor:
“Hücreler bu sinyali alıyor ve ‘dirsekteyim, o zaman el çıkmalı’ ya da ‘omuzdayım, tüm kolu yeniden büyütmeliyim’ şeklinde yanıt veriyor.”
Retinoik asit, axolotl’un kol bölgesinde bir yoğunluk haritası oluşturuyor. Molekülün seviyesi omuza yaklaştıkça artarken, onu parçalayan enzimin yoğunluğu azalıyor. Bu oran farkı, yenileyici hücrelerin “nerede” ve “ne kadar” büyümesi gerektiğini belirliyor.
FAZLA ASİT, TAM KOL BÜYÜMESİ
Araştırmacılar, axolotl’un eline fazladan retinoik asit enjekte ettiğinde sadece el değil, tüm bir kolun yeniden oluştuğunu gözlemledi. Bu, molekülün uzvun tümünü inşa edecek kadar kapsamlı bir talimat seti sunduğunu gösteriyor.
İNSAN VÜCUDUNDA DA POTANSİYEL MEVCUT
İlginç olan şu ki; insan vücudunda da benzer moleküller ve hücreler mevcut. Ancak bu hücreler, doğru yenilenme komutları yerine yara izi oluşturmaya odaklı çalışıyor. Monaghan ve ekibi şimdi, bu biyolojik ‘yanıtı’ yeniden programlamanın yollarını araştırıyor.
Monaghan, insanların uzuvlarını yeniden çıkarabilme ihtimalleriyle ilgili “Fibroblastlarımızı bu yenileyici sinyalleri dinlemeye ikna edebilirsek, gerisini zaten biliyorlardır… Zira gelişim sürecinde o uzuvları bir kez üretmişlerdi” diyor.
YENİLENME BİR GÜN MÜMKÜN OLABİLİR
Yeni bulgular, sadece yara izsiz iyileşmenin ötesine geçip, kaybedilen bir parmağın ya da bir gün tüm bir elin yeniden oluşmasının önünü açabilir. Monaghan, bu fikrin henüz uzak ama tamamen imkansız olmadığını vurguluyor.
Araştırmanın sonuçları, saygın bilim dergisi Nature Communications’ta yayımlandı.